Son Gönderiler
1960'lı yıllardan bu yana cadı avı uygulamalarının coğrafi ve kültürel olarak ayrılmış toplumlara (Avrupa, Afrika, Hindistan, Yeni Gine) geniş dağılımı, bu davranışın antropolojik geçmişine olan ilgiyi tetiklemiştir. Büyü ve kehanete olan inanç ve kişisel refahı etkilemek için sihir kullanmaya teşebbüs etmek (ömrü uzatmak, sevgi kazandırmak, vb.) insani kültürel genel olgulardır.
Büyücülüğe olan inancın dünyadaki toplumlarda benzerliklere sahip olduğu gözlemlenmiştir. Hastalık veya ölüm gibi durumların ortaya çıkmasını açıklamak için bir çerçeve sunar ve cadılar kötülüğün görüntüsünü sunar. Modern coğrafi keşiflerin başlarında Amerika, Asya ve Afrika'daki yerli uygulamalara ilişkin toplanan raporlar, yalnızca büyücülüğe olan inancın değil, aynı zamanda cadı avları salgınının insani kültürel genel olgu olduğunu ortaya koymuştur.
Bir araştırmada, büyücülük inancının antisosyal tutumlarla ilişkili olduğu ortaya çıkarılmıştır: daha düşük güven düzeyleri, hayırseverlik ve grup katılımı. Başka bir araştırma, gelir şoklarının (aşırı yağış nedeniyle) Tanzanya'daki "cadı" cinayetinde büyük bir artışa yol açtığını ortaya koymaktadır.